28.12.2010
Fizy.com da erişime engellendi!
Evet beklenen an gelip çattı! Yurtdışından ödül alan, en iyi müzik platformlarından biri olan Fizy.com "T.C. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığının 17.12.2010 tarih ve 2010/93 Basın Muh-K. sayılı kararı gereği erişime engellenmiştir." Tebrikler.
2.12.2010
Sansürlüyorum ama bir sor, neden?
İnternetle ilgili karar verenlerin internetten en anlamayanalar olmasından ötürü mevcut durumumuz da ortada. Sağımız solumuz engelli site doldu. Elimi attığım yer engelli siteye çarpıyor. Belki ben elimi başbakanlığın sitesi gibi elit mekanlara atmadığım için olabilir. Girmek istediğim porno siteler genelde engelli.
Porno demişken. Gelin (gelmeyin aslında oturduğunuz yerden okuyabilirsiniz) şu sansürü savunanların argümanlarına bir bakalım.
Porno ne arar la internete?
Porno mu? Çok ayıp. Duymamış olayım. Duymasam da izlerim ama. O ayrı. O candır. Her neyse. Porno yasak değil. Çocukların ruhsal ve fiziksel gelişimini engelleyeceğine de inanmıyorum. Fiziksel nasıl engelleyecek zaten. Çok mastürbasyondan oğlanın şeyinin derisi mi yüzülecek. Bütün dünyanın üzerinde hemfikir olduğu konular hariç (hayvan istismarı, çocuk istismarı) pornoyu yasaklayamazsınız. Pardon yasaklayabilirsiniz. Çıkarırsın yasa yasakların. “Öpüşmeyin, sevişmeyin. Ağzınızı kırarım” dersin. Nitekim zabıtalar parklarda dolaşıp el ele tutuşanları uyarmıyor mu? Onu da yaparsın ama saçma olur. Yavrum, evladım, 18 yaşın üstündeki iki insan sevişirken bunu kaydedip internette dağıtıyorsa (üzerine maaş alanlar var, valla) bundan sana ne. Yorumlarım bu kadar. Hadi hayırlı işler.İnternet Zararlı!
Sen daha zararlısın aslında. Ama neyse. Evet, canım internet senin hoşuna gitmeyen fikirlere sahip birçok insanın toplanıp (beş kişi yan yana yürüyünce polis durdururdu eskiden, piyuu) bu fikirleri daha da geliştirerek yaydığı bir ortam olduğu için zararlı. Yürü git.Bu arada şunu da söylemeliyim. Bilgisayar kullanmak için uğraşmanız gerekir. Araba sürmek için ehliyet almanız gerektiğini kabul ediyorsunuz da bunu mu etmiyorsunuz! (Hoca da durur mu yapıştırmış lafı.) “Ay şekerim virüs falan olmasın” diyorsanız bilgisayar gibi her şeyi yapabilen bir aleti bırakıp iPad gibi “verdiğimizle idare et” aletlerine yönelin.
Anamıza Bacımıza Küfrediyorlar!
Oturduğum (ve osurduğum) yerden ahkam kesmek çok rahat olsa da bu konunun çetrefilli olduğunu itiraf etmek zorundayım. Benim için Ekşi Sözlük’te “çok saçma salak konuşur” deseler hoşuma gider mi? Kendime soruyorum, cevap vermeyin. Gitmez. Ama bu konuda bir şey yapamam. Yapabileceğim en mantıklı şey, bunu neden yazdıklarını düşünüp bu fikirlerinden vazgeçirmek için uğraştırmaktır. Kusura bakmayın canlar. Bir hakimin hakaret saymayacağı her şey internette de küfür değildir. “Allah belasını versin” küfür değildir. “Bu hükümetin Allah belasını versin” de haliyle küfür olmuyor. (Yazar burada korkarak seslenmiş aslında.)Gerçekten hakaret olduğunu düşündüğünüz bir şey varsa siteye yazın. Kaldırsınlar. Kaldırmazlarsa dava açın. Aç aç aç.
Bir de şu var. Bakın mesela ben evimde eşimle konuşurken başbakan hakkında "sayın başbakan" şeklinde konuşmak zorunda değilim. "Lan bu adam da bir gitse de kurtulsak" diyebilirim. Bana kimse kalkıp da "olm sen ne biçim konuşuyorsun" diyemez. Sana ne derim. Hukuki bir sorumluluğum da olmaz. Ama blogum da benim kişisel bir alanım sayılır mı? İstediğimi yazabilir miyim ve burada küfür etmeyi üslup sayıp yırtabilir miyim?
Youtube Vergi Vermiyo Yaaaaaa! :(
Bak hala konuşuyor. Amazon'dan kitap aldım. Kitabın parasını verdim, kargonun parasını verdim. Kitap elime ulaştı. Sana da para verecek miyim? Hayır. Bu da öyle. Youtube'da gösterilen reklamlar internette gösterilen reklamlardır. O reklamlardan vergi alabilmek için o reklam verenin de reklamı yayınlayanın da senin ülkende ticaret siciline kayıtlı tüzel kişilikler olması lazım. Öyle mi? Değil. İnternet dediğin şey senin misakı milli sınırlarından geniş. Kusura bakma.Benim televizyonumda CNN ya da BBC izlerken orada gördüğüm reklamlar var. Ben internette gezerken gördüğüm reklamlar var. CNN ya da BBC size vergi ödüyor mu ki internettekiler ödesin? Sus.
Bütün bu yazdıklarım sorunları görmekten gelmek için değil. Sorunlar var. Engellemek o sorunları da engellemiyor. Aslında, engellemek sorunları görmezden gelmek. Yukarıda yazdıklarım, sorunları bahane edip konuşma ve fikirleri yayma özgürlüğünü de kısıtlamaya çalışanları hedef alıyor.
İnternetteki sorunların temeli internetin kendisi değil. Teknoloji asla sorunun kendisi olmadı. Sorunların temeli insan. Elinizdeki malzeme insansa, ortaya ne çıkacağını asla göremezsiniz. IRC’den forumlara, forumlardan Facebook’a, Facebook’tan sosyal medyaya geçtik de ne oldu? Aynı mal yine mal. IRC’deki seksi_boy_34m forumlarda devam etti. Oradan Facebook’a geçti, kanlı canlı fotoğrafıyla kimliğinde yazan adıyla mal olarak hareket etmeye devam etti. Friendfeed’te açtığı hesap ile “cCc yakarız satanistleri cCc” yaparak yaşamını sürdürüyor. Aradan geçen süre 7-8 yıl. Mal, mal olduğu sürece üyeliğini forumlardan sosyal medyaya taşıması bir şey değiştirmiyor.
Kusura bakmayın canlar, malın mal olduğunu sohbet ederken bir saatte anlayabiliyorken, internet sayesinde kolaylıkla fark edilebiliyor. Olay bu. İnternet kötü değil. Sadece orada saçmalıklarımızı sokaktaki kadar gizleyemiyoruz.
25.11.2010
Sesli Sözlük'ün de sesini kapattılar
Bu sansür haberlerini vermekten çok sıkıldım sayın okuyucu. İtiraf ediyorum bir süredir biliyordum sesli sözlük sitesinin de erişime engellendiğini. İlk önce inanmak istemedim, sonra da bekledim başka bir yazar duyursun diye, belli ki kimsenin eli varmadı. Bu gece sesli sözlük linkini yazdım bir kez daha browser'a memleketimin şahane sansür manzarası yine dikildi karşıma.
Sesli Sözlük sitesi de sizlere ömür, iyi sansürler Türkiye...
Güncelleme: Haberi yaptıktan sonra gelen yorumlarda öğrendik ki sesli sözlük hakkında içerik hırsızlığı yaptığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmuş. Kaynak için tık tık
Güncelleme 2.0: Hangi sitenin hangi nedenle kapatıldığını öğrenmemiz ne yazık ki ancak söylence ve/veya tarafların yaptığı açıklamalarla mümkün olabildiğinden haberle ilgili 2. bir günceleme yapmak gerekti. Karanlıkta kör dövüşü tüm hızıyla devam ediyor. Avukat Başak Purut'un konuyla ilgili açıklamasından öğrendiğimiz kadarıyla bir önceki güncellemede verdiğimiz link'e istinaden söz konusu diğer site bu davada taraf değil ancak onunla ilgili de bir durum var-mış. Sesli Sözlük sitesinin kapatılma nedeni telif hakları ihlali gibi duruyor. Gelişmelerle sizlerle olacağız...
9.11.2010
Türkiye Yarın "Sanal Suçlar Sözleşmesi"ni İmzalıyor!
Bu blogun varolma nedeni olan şeyi hepimiz biliyoruz. Türkiye'de internete getirilen sansürler konusunda atılmış neredeyse hiçbir adım yok, sistem yok, düzen yok. Gelene kadar da bu ve bunun benzeri bloglar bu konuları yazmaya devam edecekler.
6.11.2010
Yine bir sansür haberiyle karşınızdayız: 5posta.org erişime engellendi
Bu haftasonunun sansürlenen sitesi 5 Posta.org. Site sahibine herhangi bir uyarı yapılmadan, TİB'in 4/11/2010 tarih ve 421.02.00.2010-393763 nolu kararı gereğince idari tedbir uygulanmaktaymış. 13 Haziran 2009 tarihinde 5 Posta yine erişime engellenmişti.
Biz müstehcenlik tartışmalarına kaldığımız yerden devam edelim, iyi sansürler Türkiye...
30.10.2010
"YouTube Açılımı"!
YouTube'un nasıl açıldığına bir bakalım önce. Böylece bu adımın ardındaki amacı daha iyi algılayabiliriz. Almanya'daki bir şirket söz konusu videolar başıboş olduğu için bunların telifini alıyor. Sonra YouTube'daki otomatik telif ihlali mekanizmasıyla bunları yayından kaldırıyor. Sitenin zaten Türkiye'den girildiğinde erişilmesini engellediği bu videoları kendisi kaldırmadığı için, YouTube "ifade özgürlüğü" prensibine aykırı davranmamış oluyor. Ulaştırma Bakanlığı ve BTK da bir şekilde videoları global versiyondan kaldırmış oluyor. "Danışıklı dövüş" desek yeridir.
Bu tipik bir "ara çözüm". Hukuki açıdan da pek doğru bir "çözüm" sayılmaz, ama pratik olduğu kesin. YouTube için sırada bekleyen onlarca kararın hepsi sadece bu videolarla mı ilgili? Peki "sahibi belli" bir video söz konusu olunca ne yapacaklar? Bu "hukuki teferruatı" da bir şekilde düşünmüşlerdir herhalde.
Bu zahmete katlanılmasının tek nedeni, 5651'i sorgulamaya açmadan, artık bir simge haline gelen YouTube yasağından kurtulmak. Akılları sıra böylece Türkiye'de internet sansürü olmadığı izlenimini yaratacaklar. Bu oyuna burada, Türkiye'de gelen olabilir, ama ülkenin internet sansürcüleri ligindeki yeri değişmeyecek. Uluslararası medyanın, sivil toplum kuruluşlarının Avrupa Birliği'nin, AGİT'in algısında bir değişiklik olmayacak. Çünkü 8000'e yakın site hala engelli ve 5651 sayılı internet sansürü yasası olduğu yerde duruyor.
Bu "açılımın" yurtiçinde Ulaştırma Bakanlığı'nın işine yarayacağı kesin. Şimdiden güzide medyamız "müjde" çığlıkları atmaya başladı bile. YouTube'u engellemek için sırada bekleyen onlarca mahkeme kararını uygulamamanın da bir yolunu bulacaklardır bir şekilde. Hakkında mahkeme kararı bulunan Facebook'u engellememelerinin sebebi de bu. Çünkü yeni bir sembol yaratacaklarını iyi biliyorlar. Yeni stratejileri bu: mümkün olduğunca ünlü sitelere dokunmamak. Hükümet, kürtler ve alevilerden sonra şimdi de "YouTube Açılımı"na girişti!
Çünkü önceki stratejileri, yani meseleyi vergiye vb. bağlayıp ulusal egemenlik savaşına dönüştürme kurgusu ters tepti Google skandalıyla. Bu yeni çözüm o kadar "muhteşem" olamayacak, ama idare edecekler artık.
Sahi, şimdi kaç kişi soracak, "Google vergisini ödedi mi de YouTube'u açtınız" diye. Belleği zayıf bir toplumuz. Evet ünlü sitelerde geri adım atacaklar, taviz verecekler. Merak etmeyin, YouTube burada temsilcilik falan açmayacak, dünyanın hiç bir yerinde temsilciliği yok. Yerel versiyonu zaten vardı. O konuda yetkililer göz göre göre yanlış bilgi veriyorlardı. Google dünyanın hiçbir yerinde vermediği vergiyi burada verecek de değil. Buna rağmen ellerinden geleni yapıp erişim engelini kaldırdılar işte. Taviz verdiler.
Bu kısmi bir başarı olarak algılanabilir. Ama yeni stratejinin başımıza açacağı belaları düşününce bu hayali kurmak saflık olur olur. Çünkü bu zihniyet çalışmaya devam ediyor. Bakın, Blackberry bahanesiyle "Ulusal Kripto Yönetmeliği çıktı (http://ff.im/sAp8F). Mahremiyet ve özel iletişimin gizliliği ihlal ediliyor. "Turkish HADOPİ", yani yeni Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu yolda. İnternet erişiminin engellenmesi, ağır para ve hapis cezaları öngörülüyor. İnternet medyasını basın kanunuyla düzenlemekten bahsediyorlar. Bütün bunların yanında YouTube'un hiç bir önemi yok...
Sansürcü, baskıcı ve gözetleyici bu zihniyetin yeni stratejisini boşa çıkarmanın tek yolu, internet sansürü ile YouTube simgesi arasındaki bağı zihinlerimizde kırmak. Oyuna gelmeyin.
İlla bir simgeye ihtiyacınız varsa "8000" rakamını kullanabilirsiniz. Evet, bu ülkede 8000'e yakın site engelli. Her geçen gün de bunlara yenileri ekleniyor.
Bu sitelerin çoğunun "ahlaksız" ve pornografik yayınlar olduğunu söyleyenlerin de oyununa gelmeyin. Çocuğun, ailenin, değerlerin korunması söylemlerine de kanmayın. Sizler yetişkinsiniz. Kendinizi, kendi ailenizi, kendi değerlerinizi sizler de koruyabilirsiniz. Hukuk bunun için var. Devletin size ergen muamelesi yapmasına izin vermeyin.
Uluslararası uzlaşıyla kabul edilen iki içerik suçu var: Çocuk pornografisi ve nefret söylemi (ırkçılık, şiddete övgü, ayrımcılık vb.). Bu iki suç dışında içerik suçu yok. Müstehcenlik bir içerik suçu değil. Bu ülkede bayilerde serbestçe satılan dergilerin web siteleri bile engelleniyor. Erişim engellemeyle korunmak istenen siz, aileniz veya "değerleriniz" değil; statüko korunmak isteniyor... Erişim engellemenin bulunmadığı demokratik hukuk devletlerinde değerler mi zedeleniyor, birileri liderlerine hakaret etti diye politik sistemleri iki paralık mı oluyor, müstehcenlik var diye önüne gelen fuhuş mu yapıyor, aykırı düşünceler dile geliyor diye ikide bir bölünüyorlar mı?
İktidar, sansür yaparak demokrasiden korunmak istiyor!
Engellenen siteler arasında, çok sayıda, siyasal duruşu olan, muhalif, aykırı site, kültür ve sanat yayınları ve sosyal topluluk platformu var. Artık her bir internet kullanıcısı "yayıncı" haline gelmiş durumda. "İçerik suçu" belalı bir kavramdır. Her yere yapışabilir. Size de.
Bu ülkede geleneksel medya zaten sansürleniyor. Şimdi de internet sansürleniyor. Bunu bir adım sonrası sizi engellemeleri olacak...
Bırakın YouTube'u, siz sansüre bakın. Sansür var mı? Var. YouTube açılsa ne olur? Facebook hala açık diye sevinmeyin. Richard Dawkins'in sitesi niçin hala kapalı diye sorun. Devlete, neyi izleyeceğime, neyi okuyacağıma, neyi söyleyeceğime, neyi düşüneceğime karışma deyin!
İktidarın sansür, baskı ve gözetimle demokrasiden korunması mümkün değil. Tarihte bu startejinin başarılı olduğu görülmemiş. Burada da başarılı olamayacak. Ama bu sizlere, hepinize, tüm internet kullanıcılarına bağlı.
Hükümetin "YouTube Açılımı"na: "yetmez, interneti aç" demenin tam zamanı...
Legatum Institute web sitesi de Türkiye'ye Engelli
engelliler listesine eklemek üzere: http://www.li.com/aboutus.aspx
21.10.2010
Jet hızında site kapatan kampanya – HTEkonomi
Sansüre Sansür olarak biz de Fiili Tekele Son Verelim kampanyasını destekliyoruz.
Telekomünikasyonda serbest rekabete dikkat çekmek için başlatılan Fiili Tekele Son kampanyası’nın başı karikatürle derde girdi.
16 Ekim 2010 Cumartesi, 12:34:34
Makalede bahsi geçen diğer karikatürler için bakınız: http://www.fiilitekelesonverelim.org/karikaturler.html
Necdet Çalışkan / Ht Ekonomi
Telekomünikasyonda serbest rekabete dikkat çekmek için başlatılan Fiili Tekele Son kampanyasının internet sitesindeki 9 karikatür, BTK’ya ihtar çektirdi. Site davalık olmaktan şimdilik, hosting aldığı internet sağlayıcısını değiştirerek kurtuldu.
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) başta olmak üzere İnternet Teknolojileri Derneği (INETD), Linux Kullanıcıları Derneği (LKD), MOBİLSAD, MOBİSAD, Telekomcular Derneği, Tübider, Tüketici Hakları Derneği (THD), Tüketiciler Birliği, Tüketiciler Derneği (TÜDER), Tüm İnternet Derneği (TİD) ve Türkiye Bilişim Derneği’nin telefon ve internette rekabeti desteklemek için geçen temmuz ayında başlattığı ‘Fiili Tekele Son Verelim’ kampanyası, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) takıldı. Kampanya için oluşturulan www.fiilitekelesonverelim.org sitesinde yeralan 9 karikatürü gerelçe gösteren BTK, siteye hosting (internet sitesi barındırma hizmeti, yer sağlayıcısı) hizmeti veren Turknet’e ‘ihtar’ çekti. İhtarda ‘BTK’ya yönelik tahkir ifadeleri ve sembolleri içeren 9 farklı resim içeriği ile bu kapsamdaki ifade ve karikatür yayınına son verilmesi. Aksi taktirde mahkeye başvurulacağı’ belirtildi.
İhtar üzerine kampanyanın internet sitesi, hosting hizmetini Turknet’ten Doruknet’e taşırken, bu sürede siteye erişilemedi. Sitedeki imza kampanyasına yaklaşık 2.5 ayda 30 bine yakın kişi katılırken; Atatürk’e hakaret içeren videolar nedeniyle yaklaşık 2.5 yıldır erişim izni verilmeyen video paylaşım sitesi Youtube’un kapatılma sürecinden bile hızlı yapılan operasyonla, fiilitekelesonverelim.org’a erişim zorunlu olarak engellenmiş oldu.
‘KÜÇÜK DÜŞÜRME DERDİMİZ YOK’
Aralarında Koç.Net, Turk.net, Borusan Telekom, İşnet, Millenicom, Doğan Telekom ve Superonline gibi alterntif telekom işletmecilerinin bulunduğu TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, ‘Bu kampanyaya asli görevi serbestleşmeyi sağlamak olan BTK ve Ulaştırma Bakanlığı’nın dikkatini çekmek için destek verdik. Bizim belirli kurum ve kişileri küçük düşürmek diye bir derdimiz yok, tam tersine herkes görevini yapsın istiyoruz. Yoksa bu kampanyanın internet sitesinin hosting hizmetini yurtdışından da alabilirdik’ diye konuştu.
Resimaltı: BTK’nın ihtarına neden olan ve karikatürist Faruken Bayraktare’nin çizdiği karikatürlerde, Türkiye’deki telekomünikasyon pazarının durumu hicvediliyor.
‘Böyle bir maçta hakem olmak istemem’
Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün eşik atlama noktasında bulunduğunu söyleyen BTK Başkanı Tayfun Acarer, bu eşik atlanamadığında Türkiye’de acımasız bir rekabet yaşanacağını vurguladı. TESİD-Vodafone İş Geliştirme Toplantısında konuşan Acarer, ”Varolan rekabet daha acımasız hale gelecek. Biz kurum olarak orta hakemiz, STK’lar da yan hakem. Ama bu sektörde homojen bir yapı yok. Bazılarının elinde pala var, bazılarının kılıç, bazılarının bıçak, bazılarının çakı. Bunlar birbirine saldırdığı zaman herkesin bir hamle hakkı var ama palayla çakı aynı vurmuyor. Böyle bir maçta ben hakem olmak istemem. Bizim geri dönüşümüz yok. Bu eşiği atlamamız lazım” diye konuştu.
30.09.2010
Vimeo Erişime Engellendi | Turkey banned vimeo.com
6.09.2010
Playboy'a da erişim engellendi
Türkiye yasaklar ülkesi olmaya ve dünyada birinciliği göğüslemek için çaba sarfetmeye devam ediyor. Bu sefer dünyaca ünlü erkek magazin dergisi Playboy'un sitesi Türkiye'den erişime kapatıldı. Medyatava'da yazdığına göre;
"Siteye erişim, Ramazan öncesi 6 Ağustos'ta mahkeme kararı olmaksızın engellendi.
Youtube’a, Atatürk’e hakaret içeren videolar yayımlandığı gerekçesiyle Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 5 Mayıs 2008’de erişimin engellenmesi tartışılırken benzer bir uygulama dünyaca ünlü erkek dergisi Playboy için de başlatıldı.
Derginin ‘www.playboy.com’ adresindeki sitesine erişim yasağının dayanağı 5651 sayılı ‘İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkındaki kanun’. Yasağı uygulayansa Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB).
Katalog suçlar kapsamında yapılan teknik ve hukuki değerlendirme sonucunda siteye ‘idari tedbir’ uygulanmaya başlandı. Siteye Türkiye’den girmek isteyenler Türkçe-İngilizce yasak metniyle karşılaşıyor.
5651 sayısı kanun, TİB’e, internette yapılan; ‘intihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu kullanılmasını kolaylaştırma, müstehcenlik, fuhuş, kumar için imkan sağlama’ suçlarını oluşturduğu konusunda şüphe varsa internet sitelerine erişimi engelleme hakkı tanıyor."
3.09.2010
Yeni bir sansür haberiyle karşınızdayız: Grooveshark'a erişim de engellendi
T.C. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 03.08.2010 tarih ve 2010/56
Basın Muh-K sayılı kararı gereğince erişime engellenmiştir.
Resmi bir açıklama olmamasına rağmen engellemenin yine Müyap kanalıyla gerçekleştiği yorumlar arasında. Müyap'a üye kaç sanatçının Grooveshark tarafından çalındığı da sorular arasında. Hayırlı olsun Türkiye.
2.08.2010
25.07.2010
İnternette Sansüre Karşı Ortak Platform Meclisteydi!
Meclisin yemekleri güzelmiş.
Ortak platform'un 17 Temmuz'da Taksim'de gerçekleştirdiği eylem, peşi sıra Medya Kralı programına katılım ve İstanbul dışından gelen tepkiler ve eylem hazırlıklarıyla internette sansürün tahamül sınırlarını aştığını net bir şekilde gösteriyor.
İnternet sansürüne karşı yürütülen çalıştaylar / toplantılar / bilgi paylaşımlarının bir yere bağlanması gerekiyor. Her grubun elinde 5651 ile ilgili çalışmalar, ekonometrik ölçümler, telif hakları ve hukuğu konusunda analizler, vb. bulunuyor. Bunların ulaşacağı yer Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gitmek gerekiyordu, nasıl olduğunu bilmeden.
Geçtiğimiz hafta Türkiye Zeka Vakfı'nın başkanı ve CHP milletvekili Emrehan Halıcı ortak platformlar bağlantıya geçerek parti başkanvekilleriyle 15'er dakikalık toplantılar ayarlayabileceğini belirtmişti. Platform üyeleri bu teklifi değerlendirdi ve meclise gitme kararı alındı.
Platformu temsilen Anlara'ya giden kurumlar: Alternatif Bilişim, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Genç Siviller, İnternet Teknolojileri Derneği (İNETD), Java Teknolojileri ve Programcıları Derneği (JTPD), Linux Kullanıcıları Derneği (LKD), Netdaş, sansüresansür, Pardus Kullanıcıları Derneği (PKD), Tüm İnternet Evleri Derneği (TieV), Türk Kütüphanecileri Derneği (TKD), Türkiye Zeka Vakfı (TZV), Üniversite ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği (ÜNAK)
23 Temmuz cuma günü saat 12.00'da meclis girişinde biraraya gelindi ve öğlen yemeğine geçildi. Öğlen yemeğindeki son tartışmalar partilerin grup başkanvekillerine verilecek olan içeriklerle ilgiliydi. İnetd'den Doç. Dr. Mustafa Akgül çözüm önerilerini, EMO da devlet politikalarının yarattığı sıkıntılara karşı yazdığı bildirilerin kopyalarını sunmak istediler. Kısa süren tartışmaların sonunda herkesin altında imzasının olduğu Ortak Platform'un deklarasyonunu vermenin yeterli olacağı kanısına varıldı.
Platformun en belirgin hassasiyeti herhangibir siyasi yapıyla özdeşleştirilmemekti. Bu nedenle Emrehan Halıcı'nın önerisi olan görüşmelerden sonraki basın toplantısına katılmak istemediğimizi de belirterek masadan ayrılıp yola koyulduk. (Bademli keşkül çok güzeldi.)
CHP: Medya patronu!?
İlk durak CHP; Muharrem İnce. Kendisiyle İnetD'den Doç. Dr. Mustafa Akgül konuştu. Derdimizi anlattı. Basit nedenlerle matbaayı kaçıran tarihimizle internetin şu anki durumunun bir olduğunu açıkladı. Sözü alan Muharrem İnce tarım ve endüstriyel devrimin etkilerinin peşi sıra internetin de demokrasi getirdiğini söylüyordu. Sonrasında doğru bir noktaya parmak bastı lakin biraz fazla coşkuluydu: "Ben medya patronuyum" diyerek bireylerin kendi medyalarını yaratabildiğinin farkına vardığını açıklıyordu. Facebook'ta kaç bin kişinin onu takip ettiğini anlattı. Basının karşısında şovunu yaptı. Lakin kendisine 5651'e her partinin imza attığı hatırlatıldı. Peşi sıra Kılıçdaroğlu'nun Facebook'a açtığı kapatma davası da hatırlatılarak aslında kendilerinin internetin doğasından habersiz olduğu vurgulandı. Cevabı basit ve yetersizdi: "O zaman medya patronu değildim (gülümlü)."
MHP: Hasssssasiyet!
Oktay Vural ile görüşmek sansüresansür ve netdaş'ı temsilen Erdem Dilbaz'a kalmıştı. İnternet sansürlerinin etkileri ve orantısızlığına vurgu yapan Erdem Dilbaz'a Oktay Vural cevap verdi. Yasanın tam numarasını ve içeriğini bilmiyordu ancak demokrasi ve iletişim özgürlüğünü savunduklarını, gerekirse ortak komisyon kurulmasına destek vereceklerini söyledi. Bunları söylerken laf aralarında 'hassasiyetlerimize göre bir yaklaşım sergileriz'i ağzından düşürmedi.
BDP: Nedir bu işin özü?
BDP ile görüşmeleri Alternatif Bilişim'den Ali Rıza Keleş yönetti. Basın ve iletişim özgürlüğünün etkilerinin nerelere varabileceğini, imzaladıkları 5651'in nelere kadir olduğunu anlatan Keleş'e cevaben Bengi Yıldız sansür ve yasaklardan nasiplerini aldıklarını, internetin daha özgür bir platform olması için ellerinden geleni yapacaklarını belirttiler. Çalışmalarımızı desteklemek istediklerini deklare ettiler.
AKP: 5651 ne biz bilmiyoruz.
Bekir Bozdağ ile Genç Siviller'den Mühdan Sağlam görüşmeleri başlattı. Sıkıntılarımızı anlattı, AKP'nin böyle yasalardan başının çok yandığını; kendi dönemlerinde yaratılan sorunun tekrar kendi dönemlerinde çözülebileceğini belirtti. Bekir Bozdağ ile diyanetin internetteki yayınlara yönelik yaptırımları konusunda tartışıldı. Alınan cevap sonuçsuzdu: 'Her dini korumamız gerekiyor.'
Kendisine 5651'in sonuçları anlatıldı. Google ile Youtube yasaklarının ulaştırma bakanının belirttiği sıkıntılarla alakalı hukuğa bağlı olmadığı belirtildi. Bir kişinin suçunun cezasını milyon kişinin çektiği de anlatıldı. Bekir Bozdağ 5651'i çok da iyi bilmediğini, kanunlar çıkartılırken ilgili STK'larla görüşüldüğünü belirtti. Buna istinaden karşılarındaki platformda temsiliyeti bulunan hiçbir kurumla irtibata geçilmediği kendisine iletildi. Konunun takipçisi olacağını ve kendisine verdiğimiz deklarasyonu ulaştırma bakanına ileteceğini söyledi. Bizlerden çözüm önerileri ve taslaklar da talep etti. Gezinimler böylelikle sona erdi.
Görüşmeler bitince Emrehan Halıcı bir basın açıklaması yaparak internette sansürlerin kaldırılması gerektiğini belirtti. Bu toplantıya Ortak Platform'dan kimse katılmadı.
Meclis-i ahkam: Genel analiz
Mecliste görüştüğümüz grup başkanvekillerinin kendileri ve partileri adına yaptıkları açıklamalardan anladığımız kadarıyla:
+ Hiçbir parti internetin doğasından haberdar değil.
+ Bir medya aracı olarak gücünü biliyorlar ve kullanıyorlar. (Kullandırıyorlar mı sorusunu tartışacak vaktimiz olmadı.)
+ Diğer yasalar gibi 5651'in de içeriğini bilmeden imzalamışlar. Partilerinin genel kanaatına ayak uydurmuşlar.
+ İletişim özgürlüğü söz konusu olunca anlayışlılar. Kişisel olarak bana inandırıcı gelmedi, süreçte görmek gerekecek.
Ortak Platform'un eksikleri
Ortak Platform'un da eksikleri vardı:
+ Öncesinde iyi bir hazırlık süreci yaşanamadı.
+ Basın iyi yönetilemedi.
+ Hemen her kurumun zamanında hazırladığı raporlar biraraya getirilebilir ve orada deklarasyonla birlikte sunulabilirdi.
+ İnternetin siyaset üstü bir başlık olduğu platform üyelerine net bir şekilde anlatılmalıydı. Keza bir arkadaşımız Bekir Bozdağ'a itamda bulunarak bir an olsun tüm platformu bir tarafa çekti. Neyse ki sonra durumu düzelttik. Lakin olacak iş değildi.
Henüz yeni biraraya gelen internet kullanıcıları ve ilgili kurumlar birbirlerini hızla tanıyor. Birbirleriyle çalışmayı öğreniyorlar. Problemlerin çözümlerine herkes katkı vermeye çabalıyor. Kısa zamanda iyi bir yönetim ve iletişim modelinin doğal şekilde oturacağı görülüyor. Platform desteklerinizi bekliyor: http://www.sansursuzinternet.org.tr/ !
16.07.2010
internet sokağa çıkıyor!
Sansürlenen internet daraldı. Sokağa çıkıyor! 17 Temmuz 2010 Cumartesi saat: 17.00'de Taksim Meydanı'nda buluşup İstiklal Caddesi Üzerinden Galatasaray Meydanı'na kadar yürüyeceğiz! Sansürsüz internet isteyeceğiz.
Taleplerimiz şunlar:
"Bizler, internet kullanıcıları olarak; Bilgi Çağına uymayan hukuk kurallarını kabul etmiyoruz: Devlet kurumları tarafından son zamanlarda izlenen Internet politikasının aleni sansür olduğunu biliyoruz. 5651 sayılı kanun ile baskılayamadıkları internet kullanımını hukuk dışı alengirli çözümlerle kontrol etmeye çalışan zihniyeti artık dinlemek istemiyoruz!
Bizler, 6.000’den fazla web sitesi ebediyen erişime engellenmişken, ve bu sayı günden güne artarken artık susmayacağız. Temel hak ve özgürlüklerimize müdahale niteliğindeki uygulamalar karşısında sessiz kalmayacağız.
Bizler, vatandaşların ifade özgürlüğü ve bilgi edinme hakkı engellenemez mantrasıyla internette biraraya geldik ve çözümü sokakta arıyoruz. Ulaştırma Bakanı’nın, BTK, ve TİB’in geçtiğimiz ay içinde keyfi sansür uygulamaları ile kamuoyunu yanlış bilgilendirmesini ve Türk Internet Sansür Sistemi’nin altyapısını oluşturan 5651 Sayılı Kanunu protesto etmek, vatandaşlara hukuka aykırı uygulamaları anlatmak ve gerçeklerle buluşmak için 17 Temmuz günü saat 17.00’da Taksim Meydanı’ndan Galatasaray Meydanı’na yürüyoruz. Biz yürürken, minik kelebekler bizimle beraber uçacak.
SANSÜRSÜZ İNTERNET İSTİYORUZ!"
14.07.2010
Bizimle oynar mısın?
Türkiye’de sansür aldı başını gidiyor, gün geçmiyor ki yeni bir sitenin daha sansürlendiğini öğrenmeyelim. İmza kampanyaları, deklarasyonlar, basın açıklamaları, sansüre karşı olan herkes bir şekilde sesini çıkartmaya çalışıyor ve daha fazla ses çıkartmadığımız sürece sansürden kurtuluş yok. Biz de dedik ki hadi bir oyun oynayalım, hem sansüre karşı kendi sesimizi çıkaralım, hem de herkesle birlikte oynayarak bu sesi güçlendirelim: ELİM SENDE! Sansüre karşı mesajlarımızı elimize yazıp, elim sende diyerek kamuoyuna, medyaya ve siyasilere iletelim. Amacımız yüzlerce -belki de binler ya da milyonlarca- mesajı toparlayıp bir video hazırlamak, şunun gibi bir şey:
Doğa için Çal projesini duymuşsunuzdur, ne kadar yayılıp ses getirdiği de malum. Sansüre karşı yüzlerce insanın mesajlarından oluşan bir video da benzeri bir ses getirmez mi? Bizce getirebilir! Siyasetçiler için kağıt üzerindeki imzaları göz ardı etmek kolay, yazılı bir ismin arkasındaki kişiyi görmeden.. Halbuki karşılarında duran sansüre karşı binlerce insanın yüzünü ve mesajını görmezden gelmek hiç de kolay değil.
Sen de sansüre karşı sesini çıkart ve bize katıl! Bu postaya video yorumu olarak mesajını gönder ve bu sayfayı tanıdıklarınla paylaş. Ne kadar fazla insana ulaşabilirsek o kadar güçlü bir video ortaya çıkarabiliriz. 15 Ağustos’a kadar video topluyoruz, gecikmeden sen de yükle videonu! Evet, imza atmak kadar kolay değil ama internete erişim özgürlüğünü geri kazanmak için bir imza atmaktan biraz daha fazlasını yapabilirsin.
Bu güzel projeye katılmak isteyenleri hemen şöyle alıyoruz.
5.07.2010
İnternette Sansüre Karşı Ortak Platform Banner'ları hazır...
468x60px Kırmızı
<a href="http://www.sansursuzinternet.org.tr"><img src="http://www.sansursuzinternet.org.tr/bannerler/468x60-kirmizi.jpg" border="0" alt="" width="468" height="60" /></a>
468x60px Siyah
<a href="http://www.sansursuzinternet.org.tr"><img src="http://www.sansursuzinternet.org.tr/bannerler/468x60-siyah.jpg" border="0" alt="" width="468" height="60" /></a>
125x125px Kırmızı
<a href="http://www.sansursuzinternet.org.tr"><img src="http://www.sansursuzinternet.org.tr/bannerler/125x125-kirmizi.jpg" border="0" alt="" width="125" height="125" /></a>
125x125px Siyah
<a href="http://www.sansursuzinternet.org.tr"><img src="http://www.sansursuzinternet.org.tr/bannerler/125x125-siyah.jpg" border="0" alt="" width="125" height="125" /></a>
125x125px Beyaz
<a href="http://www.sansursuzinternet.org.tr"><img src="http://www.sansursuzinternet.org.tr/bannerler/125x125-beyaz.jpg" border="0" alt="" width="125" height="125" /></a>
300x250px Kırmızı
<a href="http://www.sansursuzinternet.org.tr"><img src="http://www.sansursuzinternet.org.tr/bannerler/300x250-kirmizi.jpg" border="0" alt="" width="300" height="250" /></a>
300x250px Siyah
<a href="http://www.sansursuzinternet.org.tr"><img src="http://www.sansursuzinternet.org.tr/bannerler/300x250-siyah.jpg" border="0" alt="" width="300" height="250" /></a>
300x250px Beyaz
<a href="http://www.sansursuzinternet.org.tr"><img src="http://www.sansursuzinternet.org.tr/bannerler/300x250-beyaz.jpg" border="0" alt="" width="300" height="250" /></a>
26.06.2010
RTÜK sansürü: Yazar Sevan Nişanyan’ın ifade özgürlüğüne katlanamayan RTÜK, HaberTürk’ün Teke Tek programına yayın durdurma cezası verdi!
23.06.2010
İnternet'te Sansüre Karşı Ortak Platform'un Hazırladığı Deklarasyon İmzaya Açıldı
19 Haziran 2010 tarihinde Kadir Has Üniversitesinde düzenlenen, internet sansürüne karşı çalışan grupları bir araya getiren toplantı sonucu oluşturulan platform, bugün bir deklarasyon yayınladı. Sivil topluluk tarafından imzalanan deklarasyon bireysel kullanıcıların da imzasına açıldı. Siz de internet sansürüne hayır diyorsanız buradan deklarasyonu imzalayıp, duyurulmasına katkıda bulununuz.
http://www.sansursuzinternet.org.tr/
IMZALAYANLAR:
1.Cyber-Rights.Org.TR – http://privacy.cyber-rights.org.tr/
2.İNETD (Internet Teknolojileri Derneği) - http://inetd.org.tr/
3.Türkiye İnsan Hakları Vakfı - http://www.tihv.org.tr/
4.Bianet, Bağımsız İletişim Ağı - http://bianet.org/
5.Elektrik Mühendisleri Odası - - http://www.emo.org.tr/
6.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti - http://www.tgc.org.tr/
7.Türkiye Kütüphaneciler Derneği-TKD - http://www.kutuphaneci.org.tr/
8.Üniversite ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği - UNAK - http://www.unak.org.tr
9. Linux Kullanıcıları Derneği - http://www.lkd.org.tr
10. TiEV – Tüm Internet Evleri Derneği - http://www.tiev.org.tr/
11.Sakarya Bilişim Sektörü Derneği (SABİDER) - http://www.sabider.org/
12.Bilgi Teknolojileri ve Eğitim Derneği (BİLTEDER) - http://www.bilteder.org.tr/
13.Pardus Kullanıcıları Derneği - http://www.pkd.org.tr/
14.Türkiye Zeka Vakfı – http://www.tzv.org.tr
15.Java Teknolojileri ve Programcıları Derneği - http://www.jtpd.org/
16.SansüreSansür - http://sansuresansur.org/
17.Arı Hareketi - http://www.ari.org.tr/
18.Netdaş - http://www.netdas.org
19.Engelli Web - http://engelliweb.com/
20.Ekşi Sözlük - http://sozluk.sourtimes.org/
21.Korsan Partisi Oluşumu- http://korsanpartisi.org
22.Gelecekonline - http://www.gelecekonline.com
23.Neonebu.com - http://www.neonebu.com/
24.Alternatif Bilişim - http://alternatifbilisim.org/
25.Millimotor.com / millitup.com
26.3H Hareketi - http://www.3hhareketi.org/
27.Korsanparti - Korsan Partisinin Korsanı - http://friendfeed.com/korsanparti
28.Sunipeyk - http://www.sunipeyk.com/
29.MMistanbul.com - http://mmistanbul.com
30.Muz Cumhuriyeti - Sansüre Karşı Ekşi Sözlük Zirvesi - muzcumhuriyeti@googlegroups.com
31.Yeşiller Partisi Korsan Cephesi - http://www.ypkc.org/
32.Antikapitalist Öğrenciler - http://www.antikapitalistogrenci.org/
33.Fotograf Web TR - http://www.fotograf.web.tr/
34.Genç Siviller - http://www.gencsiviller.net/
35.Bilgi Sözlük - http://www.bilgisozluk.com
36. İnşaat Mühendisleri Odası (TMMOB) - http://www.imo.org.tr/
37. Halkın Gündemi - http://www.halkingundemi.com/
38. Bilişim Muhabirleri Derneği (BMD) [http://www.bmd.org.tr/]
37. Halkın Gündemi - http://www.halkingundemi.com/
38. Naçizane Sözlük - http://www.ncznsozluk.com
39. OyunManiac - http://www.oyunmaniac.com
40. Ortak Yaşam Portalı - http://www.ortakyasam.org/
41. Kaos GL - http://www.kaosgl.org/
42. Photoshop Magazin Dergisi - http://www.photoshopmagazin.com/
43. PrenseseMektuplar - http://www.prensesemektuplar.com/
44. Haberdar@ - http://www.haberdaret.com/
45. Bilişim Muhabirleri Derneği (BMD) http://www.bmd.org.tr/
46. İTÜ Sözlük http://www.itusozluk.com/
47. Acıpatlıcan.com http://www.acipatlican.com/
48: Yer Altı Zombileri http://www.beneaththeground.org/
49. Kötü Sözlük http://www.kotusozluk.com/
50. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu
51. Yerbilimleri.com - http://www.yerbilimleri.com/
52. Futuristika - http://www.futuristika.org/
53. Türkiye Sansür Ayıbından Kurtulmalı! Grubu http://www.facebook.com/sansursuzturkiye
54. düşLE Edebiyat Dergisi - http://www.dusle.com
55. Mavi Kablo - http://www.mavikablo.net/
20.06.2010
İnternet'te Sansüre Karşı Ortak Platform Toplantısı Kararları
19 Haziran 2010'da 13:00-17:00 saatleri arasında KadirHas Üniversitesi'nde yaptığımız toplantı sonucunda aşağıdaki kararlar çıktı:
1) Bir ortak deklarasyon metnini müzakere ettik. Bu, özellikle internetteki son sansür olaylarıyla ivme kazanan hak ve özgürlük ihlallerini güncel bir çerçevede ele alan bir metindi. Taslak metinde bazı değişiklikler yapıldıktan sonra, Pazartesi gününden itibaren paylaşılacak.
2) Ortak Platformun ortak paydası, yani asgari müşterkler konusunda uzlaştık. Bunlar şu ilkeler: - Düşünce, ifade ve iletişim özgürlüğü - Özel hayatın korunması ve Mahremiyet - Erişim hakkı temelinde, - İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi - Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları çerçevesinde İnternette sansürün her türüne, kimden gelirse gelsin, ilkeli bir karşı duruş...
3) Bu ortak payda temelinde, Ortak Platform'un, şimdilik hukuksal bir statü kurmaksızın, bir tür "Çatı Platform" olarak kurumsallaşması gerektiği konusunda uzlaştık. Bu çatı platform içinde yer alan kurum, kuruluş ve bireyler, sadece internet sansürüne karşı yapılacak çalışma ve eylemlerde birlikte davranacak; onun dışında her biri kendi otonom yapısını koruyacak. Bu kurumsal yapının, öncelikle bir "izleme komitesi" (watchdog) olarak davranması, internette sansürün kaydını tutarak envanterini çıkarması, bu billgiyi kamuoyuna iletmesi konusunda anlaştık. Bir diğer önemli çalışma da, benzer uluslararası platform, kurum ve kuruluşlarla ilişki kurarak küresel işbirliğini geliştirmek. Ortak Platform'da yer alan kuruluşların birer temsilcisi ve dileyen bireyler, Platfrom'un koordinatör kurulu gibi davranacak. Bu bir yönetim kurulu işlevi taşımayacak; bu kişiler belirli bir süre içinde değişecek; bu koordnasyon kurulu ve çalışma grupları düzenli olarak toplanacak.
4) Ortak Platform'un bir web sitesi, bu site üzerinde entegre grup ve iletişim faaliyetleri olacak. Siteyi hayata geçirmeyi ve diğer online iletişim çalışmalarını yürütmeyi LKD (Linux Kullanıcıları Derneği) üstlendi. Bu site üzerinden ve buna entegre olacak diğer kanallar üzerinden iletişimde bulunacağız.
5) Burada toplanan ve orada dile getirilen önerilerden hareketle bir çok eylemi tartıştık. Online olarak rahatlıkla yürütebileceğimiz eylemler dışında, mutlaka "sokağa inmek" gerektiğinde de uzlaştık. Toplantı zamanınca ancak ana fikir olarak tartışabildiğimiz bir çok eylemi detaylandırabilmek için, en kısa zamanda bir çalışma yaparak bir eylem planı oluşturmaya karar verdik.
6) Bu toplantıları düzenli olarak, sık aralıklarla tekrarlama kararı aldık. Bu toplantılar, koordinasyon kurulu ve ilgili çalışma ekiplerinin yanı sıra dileyenin katılabileceği bir yapıda olacak. Bundan sonraki ilk toplantıyı da bu ay sonuna doğru yapmayı planlıyoruz.
Toplantıya katılan ve Ortak Platformda yer alanlar:
İNETD (internet teknolojileri derneği)
LKD (Linux Kullanıcıları Derneği)
Cyberrights.org
Netdaş
SansüreSansür
Korsan partisi oluşumu
Alternatif bilişim
Sansure karşı ekşi sözluk zirvesi
Sansüre karşı yürüyüş ve bobiler.org
Sansure yeter! kampanyası
Yeşiller korsan cephesi
Java Teknolojileri ve Programcıları Derneği
İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu
www.mmistanbul.com
ARI Hareketi
ve bireysel katılımcılar
18.06.2010
Engelleyene engel gelirse?
Sansür kararlarını alan ve uygulayan BTK ve TİB ile onların bağlı olduğu Ulaştırma Bakanlığı'nın internet sitelerine dün giriş yapılamadı, tam neler oluyor denirken, bir duyuru ulaştı basına. Duyuru şöyle:
"Aşağıda sıralanmış olan sistemlere erişimi TSI 01:00 ila 11:00 arası engellenmiştir. Gerekçeleri aşağıda anlatılmak ile birlikte sadece bu saatler arasında erişime engellenmesinin sebebi iyi niyetimizin bir göstergesidir, amacımız kurumların çalışmasını engellemek değil aşağıda anlatmış olduğumuz konulara kamuoyunun ve kamunun dikkatini çekmektir.
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (http://www.tib.gov.tr )
Telekomünikasyon Kurumu - Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (http://www.tk.gov.tr - http://www.btk.gov.tr )
Ulaştırma Bakanlığı (http://www.btk.gov.tr )
sitelerine erişim, youtube'a yonelik olarak yürüttükleri 5651 sayılı yasa kapsamındaki hukuksuz çalışmalar sebebi ile engellenmiştir.
Tübitak (http://www.tubitak.gov.tr)
sitesine erişim ise kurum içerisinde yer alan, kamu güvenliğini hedef alan BOME (Bilgisayar Olaylarına Müdahale Ekibi) yapısının fonksiyonsuzluğunu ve vizyonsuzluğunu gözler önüne sermek için engellenmiştir. Kamu Bilgi Güvenliği daha kendi güvenliğini sağlayamayan bu tarz kurumların tekeline bırakılmamalıdır.
Bilgilerinize arz ederiz. "
Konuyla ilgili basındaki haberler:
Bu da YouTube rövanşı! - Hürriyet
Devlete Sansür - Akşam
Sansür kararına 'hacker' operasyonu - Posta
Alma sanal alemin ahını! - Radikal
Devlete sansür! - Habertürk
Erişim engelleyene erişim engellendi! - ntvmsnbc
Gazete manşetlerine bakılırsa, sanki herkeste bir dolmuşluk var gibi, bu kimin yaptığı bilinmeyen tepkiye çaktırmadan gaz verir gibi... Peki sevgili basın, nerelerdeydiniz bunca zaman?
16.06.2010
Internet Sansürüne Karşı Ortak Platform Toplantısı
19 Haziran 2010 tarihinde, Kadir Has Üniversitesinde gerçekleştirilecek olan internet sansürü konulu toplantı pek çok sivil toplum örgütü, gruplar ve kuruluşları bir araya getiriyor. Katılım herkese açıktır.
Toplantı gündemine katkıda bulunmak için: tık tık
Basın Duyurusu //15 Haziran 2010
İnternet'te Sansür'e Karşı Ortak Platform Toplantısı
Yer: Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü
Tarih: 19 Haziran 2010 Cumartesi
Saat: 13:00 - 17:00
İnternet sansürüne karşı güçlerimizi birleştiriyoruz!
Bilindiği gibi, Haziran 2010 başında İnternet'te erişim engellemeleri ivme kazanarak sansür baskısını yoğunlaştırdı. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) Youtube engellemesi ile ilgili mahkeme kararını yetkisiz bir biçimde yorumlayarak giriştiği IP bloklaması, bu siteyle aynı IP'leri kullanan bir çok Google hizmetini erişilmez kılarak tüm internet kullanıcılarını mağdur etti. Ülkemizde kaygı verici bir biçimde yoğunlaşan internet sansürü katlanılmaz boyutlara ulaştı.
TİB'e karşı açılan davaların yanı sıra, biz, internette sansüre karşı mücadele eden farklı gruplar, güçlerimizi birleştirmeye ve bir ortak platform oluşturmaya karar verdik. Bu amaçla, 19 Haziran 2010 tarihinde Kadir Has Üniversitesi'nde ilk Ortak Platform toplantımızı gerçekleştiriyoruz.
Bu toplantıda, 5651 sayılı sansür yasası başta olmak üzere, temel birer insan hakkı olan düşünce ve ifade özgürlüğü, iletişim özgürlüğü ve özel hayatın korunması hakkını ihlal eden, hukuk devleti ilke ve kurallarına aykırı bir biçimde gerçekleştirilen sansür baskısına karşı birlikte neler yapabileceğimizi konuşacağız; bir eylem planı oluşturacağız.
İnternet'te sansüre karşı çıkan tüm kişi, kurum ve kuruluşları güçlerini bizlerle birleştirmeye
çağırıyoruz. Gelin, İnternet Sansürü'ne karşı birlikte mücadele edelim!
İNETD (İnternet Teknolojileri Derneği)
NETDAŞ
Sansüresansür
Korsan Partisi Oluşumu
Alternatif Bilişim
Sansüre Karşı Ekşi Sözlük Zirvesi
Sansüre Yeter! Kampanyası
Yeşiller
ve diğerleri.....
9.06.2010
Google skandalı, Türkiye’nin internet sansürü serüveninde “eşik etkisi” yaratır mı?
Bir şeylerin dönüştüğü kesin. Daha önce harekete geçmeyenler sorular sormaya, meseleyi anlamaya çalışıyor. Bir zamanlar hareketli olup umutsuzluğa kapılanlar uyanıyor. Yeni birliktelikler, hareketler, platformlar doğuyor. Farklı demokratik eylem biçimleri yoğun bir şekilde tartışılyor. Toplantılar, gruplar, özel iletişim mecraları örgütleniyor. Öte yandan, “heyecan” yapmak için de henüz erken... gibi duruyor... Bu gelişme bir saman alevi mi, yoksa yaşadığımız bu skandal bizde bir bilinç durumu yarattı mı, kalıcı bir hareket doğurur mu, bunu zaman gösterecek.
“en son ip bloklandığında, en son dns engellendiğinde, beyaz adam dns değiştirmenin kurtuluş olmadığını anlayacak.”