11.07.2015

Özgür Uçkan'ı kaybettik

Özgür hocamızı kaybettik, çok üzgünüz. 



İstanbul ­Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Özgür Uçkan (54), yaşadığı Paris’te 10 Temmuz 2015 Cuma günü, gece yarısınına doğru aramızdan ayrıldı.

Özgür Uçkan, gerek sanat dünyası gerekse bilişim dünyası ve dijital çağda birey hakları konusunda önemli bir aktivist ve etkin kanaat önderlerinden biriydi. İzmir Ege Üniversitesinde aldığı felsefe eğitimin arkasından Sorbonne’da doktorasını tamamlayan Uçkan, 90’lı yıllardan bu yana çeşitli dergilerde yayınlanan sürekli yazıları, makaleleri ve kitaplarının yanı sıra verdiği röportajlarla da yurtiçinde ve yurtdışında bilgisine ve uzmanlığına sık sık başvurulan, alanında saygın bir otoriteydi. Sanal ortamda Türkiye’de en çok takip edilen kişilerden biri olan Uçkan, akademik bilgisiyle stratejik/ pratik politik önerilerini güçlü bir şekilde bir araya getirerek yoğun katkılarıyla örgütleyici ve yol gösterici bir rol oynamştı. Uçkan, evli ve bir çocuk babasıydı.

6.02.2014

Torba yasayla 5651'de ne değişti?



Dün gece meclisten geçen torba yasamız hayırlı uğurlu olsun. Yeni düzenlemeler hayatımızda ne mi değiştirecek? Buyrun, özet kanzuk'tan gelsin:

"Eskiden siteye başvurulmadan içeriğin kaldırılması kararı verilemiyordu, uyar kaldır sistemi benimsenmişti, şimdi siteye başvurmak ek yük, adeta istisna haline geldi, doğrudan mahkemeye başvurulması esas alındı.

Eskiden içerik çıkartma kararı içerik/yer sağlayıcıya iletiliyordu, içerik kaldırılırsa ek yaptırıma gerek kalmıyordu, şimdi karar erişim sağlayıcıları birliği adındaki işi site engellemekten ibaret olan birliğe gidecek, sitenin ve/veya içerik sağlayıcının haberi olmadan url'ye veya domain'e (yani tüm siteye) erişim engellenecek.

Eskiden mahkeme kararı olmadan siteye/içeriğe erişimin engellenmesi durumları daha sınırlıydı, şimdi tib başkanı ve haliyle hükümetin her üyesi dilediğinde engelleyebilecek.

Eskiden içeriğin yayından çıkarılması (şimdiki url'ye erişim engelleme muadili) kararları kesinleşene kadar uygulanmıyordu, şimdi karar önce uygulanacak, fark eder de itiraz ederseniz ve olur da bozulursa uygulanması duracak.

Eskiden içeriğin çıkarılması için yer/içerik sağlayıcının 48 saat inceleme/karar verme süresi vardı, şimdi mahkeme yer/içerik sağlayıcının haberi bile olmadan karar vermiş olacak.

Eskiden ip adresleri ve diğer bilgiler savcılık/mahkeme kararı olmaksızın istenemiyordu, şimdi tib istediği yer/erişim sağlayıcısından dilediği (her türlü) bilgiyi talep ettiği an alacak. tib'in bu bilgileri ne kadar saklayacağı ve ne yapacağına dair hiçbir bilgi bulunmamakta.

Eskiden yer sağlayıcılarca ip adresleri 6 ay saklanıyordu, şimdi en az 1 yıl saklanacak.

Eskiden dns değiştirme veya başka imkanlarla engellenmiş içeriğe girilmesi mümkündü, şimdi erişim sağlayıcılara alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri alma yükümlülüğü getirildi."

Gördüğünüz gibi iyiye doğru değişen bir şey yok, yeni ve eskisinden çok daha etkili nurtopu gibi bir sansür mekanizmamız oldu. 

26.01.2014

Vagus.tv'ye "koruma tedbiri"

Gazeteci Serdar Akınan'ın kurduğu, muhalif yayınlarıyla geniş kitlerlere ulaşan, hem de onların sesi olan vagus.tv sansürlendi.

Amiyene tabirle çok rahat burası Türkiye "ya ne olacağıdı" diyebiliriz.
Geçmiş olsun Türkiye.

Bu İnternet sitesi (vagus.tv) hakkında İstanbul CBS'nin 16/01/2014 tarih ve 2012/656 sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından KORUMA TEDBİRİ uygulanmaktadır. 


(The PROTECTION MEASURE has been taken for this website (vagus.tv) according to Decision Nr. 2012/656 dated 16/01/2014 of İstanbul CBS has been implemented by Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı.)



13.01.2014

Youtube Banned in Turkey (again)

Üzülerek yine bir şer haberiyle karşınızdayız.
Şaka değil yine yeniden YouTube engellendi. Şimdilik yan yollardan, proxy ve DNS ayarlarınızla oynayarak, web tarayıcınıza eklentiler yaparak girebilirsiniz ancak önce TurkNet, ardından KabloNet ve sonra UyduNet'e ulaşan mahkeme kararı, internete bağlanma hızınızdan daha hızlı bir şekilde servis sağlayıcınıza ulaşacak ve youtube videolarına erişiminizi engelleyecek ve şu dandik arayüzü göreceksiniz ekranlarınızda.




Ben engel tanımam, girerim diyebilirsiniz. Biz de o zaman neden bütün dünya insan gibi giriyor da biz hep ezik gibi yan yollardan giriyoruz şu internete diye sorarız size.

Bir sonraki sansür haberine kadar esen kalınız efendim, kalabilirseniz.

9.01.2014

Beklediğimiz karanlık ayağımıza geldi! Vimeo engellendi.

Youtube engellini dün gibi hatırlarken büyük ve derin sansür yasasının karanlık gölgesi üzerimize düştü bile. vimeo engellendi.


İnternete Sinsi Bir Darbe #SansüreDurDe

9 Ocak 2014 tarihli Cumhuriyet gazetesi Olaylar ve Görüşler bölümünde yayınlanmış Osman Coşkunoğlu yazısının tamamını blogundan okuyabilirsiniz.


İnternete Sinsi Bir Darbe

Başbakan Erdoğan sosyal ağları önce “en büyük başbelası” ilan etti. Bir süre sonra da “sosyal ağlarda güzel şeyler oluyor” demeye başladı. Bunun iki nedeni var. Birincisi, AKP’nin kurduğu 6 bin kişilik maaşlı kadronun internette toplumu manipüle etme umuduydu. İkincisi, interneti kontrol altına almayı hedefleyen bir kanun çıkarmaya hazırlanıyordu.


Böyle bir kanun tasarısı şu anda TBMM’de. Hem zamanlaması hem de TBMM’ye sunulma süreci, sinsi bir yaklaşım sergiliyor. Önce, bir AKP milletvekilinin kanun teklifi olarak,  internet ile ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla hiç tartışılmadan, aniden TBMM’ye sunuldu. Bütçe görüşmeleri biter bitmez hemen gündeme alınıp hızla komisyona gönderildi. Sonra, kanun teklifi bir anda hükümetin kanun tasarısı oldu ve internetle ilgili çok teknik maddeler “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri” ile ilgili bir torba kanun tasarısı içine yerleştirildi. Bu nefes kesen acelenin ve garip sürecin yanında zamanlama da çok dikkat çekici. Ülke gündemi yolsuzluk, yargı, paralel devlet konularıyla sarsılırken, bu gürültünün arkasına saklanarak, interneti hükümet kontrolü altına sokabilecek bir kanun, kamu oyunun dikkatinden kaçırılarak, seçimlerden önce çıkarılıp uygulanmak isteniyor.

...

Şu anda internetle ilgili sınırlamaları düzenleyen 5651 sayılı kanun 2007 yılında çıkarılmıştı. YouTube’u yasaklayınca ve Google’a erişim sorunları yaşanınca toplumdan tepki çeken bu kanun nedeniyle ülkemizde onbinlerce site şu anda yasaklanmış durumda. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bir başvuru üzerine, 2012 yılında bu kanuna dayanan bir TİB uygulamasını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “ifade özgürlüğü” hakkındaki onuncu maddesine aykırı bulmuştur. AB’nin Türkiye İlerleme Raporları’nda da bu kanun hakkında olumsuz ifadeler yer almıştır.

...

Ne yapılabilir
Ülkemiz bilgi teknolojileri konusunda dünyada çok gerilerde: BM Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’ne göre dünyada 55. sıradayız, Dünya Ekonomik Forumu’na göre 45. sıradayız. Çağımızın en önemli teknolojisi, yurttaşlarımızın günlük yaşamının giderek olmazsa olmazı ve ekonominin önemli kaldıracı internetin geliştirilmesi ülkemizin öncelikli konusu olmalıydı. Bunun için geniş bant yatırımlarının artması, Türkçe içeriklerin çoğalmasının desteklenmesi ve bilinçli kullanım için toplumsal eğitimin sağlanması yönünde girişimler ve politikalar gerekirken, yeni yasaklara, fişlemelere ve sansürlere yol açacak olan bu kanun tasarısı karşısında kararlı ve güçlü bir toplumsal duruş, demokratik bir tepki gerekli.

INTERNET: Sansür Geliyor, Ekonomi Baltalanıyor, Yargı Denetimi Kalkıyor! #SansüreDurDe

Alıntıladığımız, Google'ın hukuk müşaviri Burçak Ünsal'ın yazısının tamamını blogundan okuyabilirsiniz.

Ülkemizde Internet üzerinden işlenen suçlarla mücadele konusunda özel hüküm getirme ve Avrupa Birliği mevzuatı ile uyum sağlama ihtiyaçları kabul tarihi 4 Mayıs 2007 olan 5651 Sayılı Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’la (“5651 Sayılı Kanun”) giderilmeye çalışılmıştır.
Ancak bir önceki yazımda belirttiğim gibi 5651 Sayılı Kanun son derece yetersiz kalmış ve özetle yanlış tanımlar getirmiş, katalog suçları yanlış belirlemiş, idareye yargılama gerektiren bir takım yetkiler vererek anayasal yetki gaspına sebebiyet vermiş, Uyar – Kaldır yöntemini çok yetersiz şekilde düzenlemiştir.
Nitekim bir önceki yazımda sebebine detayla değindiğim üzere Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırılığı da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (“AİHM”) tarafından da tespit edilmiştir.
Yıllardır bizler dahil uygulamacılar, akademisyenler ve Internet aktörleri 5651 Sayılı yasanın ve ilgili mevzuatın düzeltilmesi için çok önemli girişimlerde bulunmuş, sayısız toplantılar yapmış, değişiklik tekliflerini ilgili makamlara iletmiştir. İyi niyetle tüm ülke bunların dinlenmesini ve bunun üzerine ülkenin ekonomik, sosyal, hukuki ve eğitim menfaatlerine yönelik adımlar atılmasını beklerken ne yazık ki dün gece yarısı itibarı ile bu beklentilerimizin sonu hüsran olmuştur.
7 Ocak 2014 Salı günü öğleden sonra TBMM Plan ve Bütçe komisyonunda görüşülmeye başlanarak, gece yarısına doğru Genel Kurul’a sunulma kararı alınan “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” isminde bir TORBA YASA’nın (“Torba Yasa”) 92. ile 108. Maddeleri ile 5651 Sayılı Kanun değiştirilecektir.
Zaten hemen her tarafında ciddi problemler olan 5651 Sayılı Kanunun, Torba Yasa ile getirilecek yeni hükümlerinin HEPSİ de çok ciddi problemlere gebe hatta bence Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilebilir niteliktedir.

5.01.2014

Yine yeniden sansür #SansüreDurDe

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba, iyi haberlerimiz yok malesef, yine yeniden, kaldığımız yerden sansüre karşı mücadeleye devam.




18 Aralık'ta Ak Parti milletvekili Zeynep K4rahan Uslu'nun twitter hesabından duyurduğu internet kullanıcılarının kişisel mahremiyetini hiçe sayan ağırlaştırılmış yeni sansür teklifi bu salı yani 7 Ocak 2014 tarihinde torba yasa kapsamında yürürlüğe girecek.


O tarihten itibaren Korsan Parti'nin başlattığı, herkesin katılımına açık olan bildiri bu gece itibariyle yayında. Aynen paylaşıyoruz.

İnternet Sansürü Bitmiyor, Artıyor!

İNTERNET SANSÜR KANUNU YENİLENEREK GELİYOR, HAZIR MISINIZ?

#sansuredurde

Hükümet, İnternet’teki sansür ve izlemeyi arttırmak adına, 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında  Kanun’u yangından mal kaçırır gibi değiştirmeye çalışmaktadır.
5651 Sayılı Kanun Değişince Ne Olacak? İnternet Sansürü artacak mı azalacak mı?
- Tüm sitenin değil ve fakat sadece “sakıncalı” içeriğin erişime engellenmesini yani sansürlenmesini sağlayacak URL adresi ve içerik tabanlı erişim engelleme geliyor.
- “Halkın bir kesimini sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet ve bölge ayrımına dayanarak aşağılama” suçu  da artık site sansürleme nedenleri arasına giriyor.
- Hosting firmalarının günlükler tutarak ‘jurnalcilik’ yapacağı ve kullanıcıların izini süreceği bir düzenleme geliyor.
- Yeni erişim engelleme teknikleri ile engellenen sitelere DNS değiştirip girilemeyecek.
- Türkiye’de “hangi mekana gittim, ne yedim-içtim” bloglarından başka blog barınamayacak.
- Yeni sansür yasası hosting sektörüne zarar verecek, firmalar yurt dışına kaçacak.
- Erişim sağlayıcılar bir sansür birliğine dönüşecek.
- ‘Twitter belası’’ ve ‘Çirkin teknoloji Facebook’ daha kolay durdurulacak.
- Yurttaş gazeteciliği ve bağımsız haber siteleri darbe alacak.
İşte bu nedenle Korsan Parti olarak söz konusu yasa ile yasaya yapılacak değişiklikleri tanımadığımızı bildirmek amacıyla bir bildiri hazırladık. Bildirinin tamamını İnternet sitemizden okuyup destek olabilirsiniz.
Tüm bu değerlendirmelerimiz göz önüne alınmaz, kanunda gerekli iyileştirmeler yapılmaz ve gündemdeki değişiklik tasarısı yasalaşırsa; ilgili 5651 Sayılı Kanunu tanımadığımızı AİHM kararları, Anayasa uygulamamız ve evrensel hukuk kuralları ışığında ilan ediyor, Türkiye ve dünya kamuoyu ile mevcut Türkiye Cumhuriyeti hükümetini bu hususta uyarıyor ve bilgilendiriyoruz.
Aynı fikirde misiniz?

Neyse ki 2013 direniş ruhunu miras bıraktı. Şimdi bağırma zamanı, hazır sesimiz çıkıyorken. Aksi halde bu site yakında erişime engellenebilir


ekleme: şuradan da teknoloji yazarı M. Serdar Kuzuloğlu'nun Yeni internet düzenlemesi ne götürüyor? başlıklı, konuyla ilgili detaylı yazısına ulaşabilirsiniz.


7.06.2013

Occupy internet!



#occupygezi hakkında her gün bir sürü site, bir sürü çalışma çıkıyor. Bunları daha yakından takip edebilmemiz için bu kaynakları toplamaya çalıştık. Siz eksikleri ilettikçe listeyi güncelleyeceğiz.


Bilgi

İmza-Tepki
Dünyaya duyurmak için: http://www.dunyaduysun.org
Gaz ve şiddete yönelik deliller: http://delilimvar.tumblr.com/
Beyaz Saray'a imza: http://www.resistturkey.org/
Tabibler Odası'nın gazın etkilerine dair araştrması https://www.ttb.dr.tr/gas/home.php
Amnesty International imza kampanyası: http://acileylem.org/eylem-detay.php?q=176
Basına yönelik boykot çağrısı: http://www.medyaboykotu.com
Fotoğraflar

Videolar
Belgesel
Gördüm 
Diren Gezi


wiki-sözlük

Şakalar, komiklikler

Facebook grupları

Twitter Hashtag'leri
#occupygezi #direngeziparki 

 #direnturkiye #occupyturkey #occupytaksim #occupyistanbul #resistanbul

#direngezi #direnistanbul #direnankara #direnizmir #direneskisehir #direnadana #direnbursa #direndersim #direnantakya #direnhatay #direnrize #direnantalya #direnkayseri #direnbeşiktaş #direnkızılay #direnkugulupark #direngazi #direngazimahallesi

#polisigericek #siddetidurdur #bubirsivildirenis #boyunegme

#eylemvakti #opturkey

#geziglobal #reoccupy #supportturkey #wearegezi

#direnantrikot #direnafrika #direnataturkhavalimani

#medyaboykotu #ajanslargrevde #garantidenparanicek #genelgrevedavet

#ethemsarısuluk #ethemsarısulukonurumuzdur #ethemicinadaleticin #ethemicinyuruyoruz #abdullahcomert #mehmetayvalitas

2.06.2013

Taraflı basına boykot

 #occupygezi hakkında söylenecek çok şey var ama şimdi vakit yok çünkü zaman sokağa çıkma, haberleri yayma, tepki gösterme zamanı.
Ve direniş sadece sokaklarda değil. Oturduğumuz yerden de yapacak çok şey var. Göstericilere uygulanan şiddeti göz ardı eden, görmezden gelen, taraflı ve yalan haber yapan basına da direnmek gerek artık. 

Bu nedenle:

İstanbul'un göbeği Taksim'de, Beşiktaş'ta, Ankara'da, Adana'da, Eskişehir'de, İzmir'de ve daha pek çok şehrimizde yüzbinlerce vatandaşımız polis şiddetine uğrarken yayın akışında buna yer vermeyen, verdiğinde ise taraflı habercilik yapan yandaş medyayı kınıyoruz. Artık bu gazeteleri okumuyor, bu kanalları seyretmiyor, sitelerine tıklamıyor, telefonlarımızda onların uygulamalarına yer vermiyoruz. 
Twitter'da #medyaboykotu hashtagi ile tepkinizi gösteribilir, diğer tepkileri takip edebilirsiniz. 









22.03.2013

Türkiye'de İnternet 20 Yaşına Basıyor

Türkiye İnterneti 12 nisanda 20. yılını doldurmuş olacak. 



Türkiye İnternet Kamuoyunu, 8-21 Nisan'da gerçekleşecek 16. İnternet Haftasını bir şenlik havasında tüm ülkede internetin 20 yaşını kutlamaya çağırıyoruz.

Tüm kesimlerden; Üniversiteler, Ticaret ve Sanayi Odaları, Çiftçi Birlikleri, Ziraat Odaları, Mühendis Odaları,
Barolar, Tabip Odaları, Bankalar Birliği, Noterler Birliği, Organize Sanayi Bölgeleri, Yerel Yönetimler, İnternet
Cafeler, Okullar, Kaymakamlıklar, Valilikler, Bakanlıklar, tüm kamu yönetimi, özel sektör, internet şirketleri,
Bilişim/Bilgi/İletişim STK'ları, Demokratik Kitle Örgütleri, Bilişim Klüpleri, Tüm Medya Kuruluşlarını, Bireyleri
bu İnternet Haftasını tüm ülkeyi saran bir İnternet Şenliğine, Bilgi Toplumu, e-dönüşüm, e-türkiye ve e-devlet
kavramlarının geniş kitlelerle tanıştırıldığı bir İnternet ve Bilişim Fırtınasına dönüştürmeye çağırıyoruz.

İnternet Haftası toplumda internet kültürünü yaymak, internet bilincini yaratmak, interneti tanıtmak, büyütmek, yeni projeler başlatmak, sorunları ve çözüm yollarını tartışmak, kısaca interneti Türkiye gündemine yerleştirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye internetinin gündemindeki sorunları tartışmak, özellikle yönetişim, yasal düzenlemeler, serbestleşme, internet ve telekom sektörünün gelişimi, iş yaşamı, eğitim, kültür ve demokrasi boyutlarını gündeme getirmek; bireysel güvenlik, internetin güvenli kullanımı, mahremiyet, bilgi güvenliği, sosyal ağlar ve Bilgi Toplumu kavramlarıyla tüm toplumu tanıştırmak, bu İnternet Haftası için seçtiğimiz önemli bir hedeftir. Bu kapsamda yukarıda saydığımız tüm kurumlar, örgütler, firmalar, yerel yönetimler ve bireylerden bu etkinliklere katkıda bulunmalarını bekliyoruz. Bu etkinlikleri, tüm Türkiye'ye yaymak istiyoruz. Tüm ilçelerde, tüm okullarda, tüm belediyelerde, ziraat  dalarında, ticaret ve sanayi odalarında, organize sanayi bölgesinde, halk kütüphanesinde bir etkinlik yapılsın istiyoruz. İnternetin önemine inanmış her kişi ve kurumu bu çorbaya kendi olanakları ölçüsünde katkıda bulunmaya çağırıyoruz.

Basından interneti, olanakları, sorunları, projeleri, özellikle e-türkiye ve e-devleti anlatmasını ve ne yapılmalı, nasıl yapalım sorusuna yönelik yazılar, ve haberler çıkmasını istiyor; internet sayfaları, internet ilaveleri; internetin çesitli uygulamalarını anlatan yazılar bekliyoruz. 20 yılı özetleyen, irdeleyen, değerlendiren kitap, broşür ve ekler anlamlı olur. 

Bu sene, sosyal ağlar, demokrasi, mobil yaşam, yasaklar ve ifade özgürlüğü, Fatih Projesi, mahremiyet, bilgi güvenliği, bireysel güvenlik, internetin güvenli kullanımı konularında toplumu bilgilendirmeye önem verilmesini istiyoruz, bekliyoruz. İnternet haftasında dağıtılan internet kitapçıkları yararlı olur diye düşünüyoruz. TV'lerden gene tanıtıcı programlar; ve internetin Türkiye'nin gündemine girmesine katkıda bulunacak açık oturum, forum gibi programlar bekliyoruz. Özellikle, siyasal kadroları da bu tartışmaya çeken, ulusal politika oluşturulmasına katkıda bulunacak programlar arzulamaktayız. 

Üniversitelerden, Servis Sağlayıcılardan ve STK'lardan bu konularda basına destek olmasını bekliyoruz. Her kamu kurumundan kendi e-devlet projesini önce kendi webinde anlatmasını, vatandaşlara yönelik broşür hazırlamasını, kurum içinde tanıtım ve eğitim yapmasını, basın ve vatandaştan geri besleme mekanizmaları kurmasını istiyoruz, öneriyoruz. Kamu kurumlarının küçük de olsa yeni bir "e-devlet" hizmeti başlatması güzel bir katkı olur. Küçük, büyük her kurumun kendi webini gözden geçirmesi, web 2.0 özelliklerini eklemesi; kurumsal politikaları anlatan bloglar, kullanıcıların görüşlerini yazabileceği sayfalar, yeni hizmetler eklemesi çok güzel olur. Bir tarama mekanizması, telefon rehberleri, geri besleme formları, yenilikleri haber veren servisler, sıkça sorulan sorular dokümanı ilk anda akla gelen konular. 

Web sayfalarının W3C standartlarına uygun olması, platform ve tarayıcı bağımsız olması; engelli yurttaşlara, düşük bant genişliğine uygun seçeneklerin olması önerilir. RSS ve Wiki gibi yeni nesil hizmetlerin olması, üretilen tüm dokümanların webten erişilebilir olmasını arzuluyoruz. Tüm webin mobil erişimde düzgün çalışmasına yönelik çalışmaları bekliyoruz. 

Tüm kurum çalışanlarına sunulan e-posta ve webmail hizmeti, blog, kurum içi haberleşme mekanizmaları, wikiler, gene mütevazi hedefler arasında. Kurumun, kültürel mirasının, tarihsel gelişimin internete aktarılmasına yönelik katkılarda yararlı olur. Bireylerden kendi kişisel weblerini oluşturmalarını, uzmanlıklarını, meraklarını, katkılarını internete taşımalarını destekliyoruz. Yurt dışı alan uzayındaki kişisel sayfaların adsoyad.com.tr, info.tr, biz.tr , web.tr, gen.tr, tv.tr v.b. ile Türkiye alan uzayına taşınmasını öneriyoruz. Avukatlarımızı, av.tr, doktorlarımızı dr.tr altında çalışmaya çağırıyoruz. İnternet haftasında internetle tanışmamış kitlelere interneti tanıtacak, bir `Internete Dokunun' sloganlı etkinlik yapabiliriz.

Kütüphanelerde, ve tüm üniversitelerde `Internet cafe', internet evi, gibi internet erişim mekanları açılması önem verdiğimiz etkinlikler arasında. Bunu özellikle, buna gereksinim duyulan, bölgelerde teşvik etmek istiyoruz. İnternet kullanmayı öğreten kursları ücretsiz ya da mütevazi ücretlerle sunan kampanyalar; İnternet Cafelerde ucuzluk kampanyaları gibi. Web yapmayı, kişisel güvenliği, sosyal ağlarda mahremiyeti sağlamayı, spam ve virüse karşı korunmayı öğreten mütevazı kursları Sivil Toplum Kuruluşlarından, İnternet Cafelerden, Üniversitelerden, internet şirketlerinde yurdun dört bir köşesinde bekliyoruz. Ana babalara, öğretmenlere, hakim ve savcılara, avukatlara yönelik etkinliklerin, sohbet toplantılarının altını çizmek isteriz.

Konferanslar, bu sürede yapılabilecek en kolay ve önemli etkinlikler arasındadır. Genel tanıtıcı konuşmalar, çeşitli özel konuları, etkileri, sorunları uygulamaları gibi, örneğin eğitim, hukuk, sağlık, ticaret, eğlence, turizm gibi konular bu tür etkinlikler arasında sayılabilir. İnternetin tarihi, siyasal etkileri, olanakları, ve sorunları da tartışılabilecek konular arasında. Şu anda yenisi yapılma süreindeki Bilgi Toplumu Stratejisi ve ilgili Eylem Planı özellikle konuşulması gereken konuların başında geliyor. İnternetin altyapısı, çalıştırılması ve uygulamalarının teknik boyutları konusunda da seminerler yapılabilecek etkinlikler arasında. Türkiye İnternetinin çeşitli sorunlarını irdeleyen ve özellikle, ne yapılmalı sorusuna cevap aramaya yönelik açık oturum türü etkinlikler önemlidir.

Ülkemizde internet kullanımı %50'ye yakındır. KOBİ'ler ve kırsal kesimde, kamu hizmetlerin kullanımında ciddi düşüklük söz konusu. Sayısal bölünmenin önlenmesi, Kamu İnternet Erişim Merkezlerin (KİEM) kullanımı gibi uygulamaların tartışılması, çeşitli sektörlere yönelik Ulusal Politikaları, internet ve temsil ettiği teknolojileri Türkiye gündemine yerleştirmeye yönelik çabalara öncelik vermek istiyoruz.

Bu etkinliklerin planlanması ve hayata geçirilmesinde, ilgili herkesten katkı bekliyoruz. Bu kapsamda, haftaya mütevazı ölçülerde sponsorluk yapacak kurumları arıyoruz. Bu yıl geniş kapsamlı afiş basıp dağıtmayacağız. Kurumların webteki afişleri uyarlayarak kendi afişlerini basıp dağıtmasını önermekteyiz.

Şu konuların altını çizmek istiyoruz:
Kültürel Mirası İnternete Taşı! 
Kurumlar ve sivil örgütler olarak, kültürel mirasımızı, çok kültürlü, çok sesli yapımızı internete aktaralım. Buna ulusal boyutta tanıtımı da ekleyelim. Bireyler olarak da kendi kültürel birikimimizi, mesleki deneyimlerimizi, bireysel meraklarımızı internete taşıyalım. Tüm kurumlardan başta kurum tarihi olmak üzere, ellerindeki tüm kitapları, raporları, resimleri, filmleri, ses kayıtlarını bir program dahilinde webte yayınlamaları önermekteyiz. Başta Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, TÜBA ve TÜBITAK olmak üzere tüm kurumlardan ellerinde telif hakkı sorunu olmayan tüm kültürel ürünleri webte yayınlamaya çağırıyoruz. Kar amacı gütmeyen kurumlara da piyasada satılan kitapları da webte yayınlamayı önermekteyiz. Baskısı kalmamış ve yeniden basılması düşünülmeyen kitapları webte yayınlayalım. Ticari ders ve uzmanlık konularında yer yer bazı kitapların açıldığını görüyoruz. Böylece hem çok daha fazla okuyucuya erişecektir; hem de satışlar düşmeyecektir kanısındayız. 

Müzelerimizi, taş plaklarımızı, eski gazete ve belgelerimizi internete taşıyalım.

Kendi Okulunu İnternetle Bütünleştir! 
İnterneti etkin kullanan, etik ve estetik kültürü gelişmiş, bilgi güvenliği ve mahremiyet kavramlarını içseleştirmiş, bilgi/medya/bilişim okuryazarı gençlik yetiştirmeliyiz. Liseyi bitiren her öğrenci, ilgi, merak ve yeteneği ne olursa olsun, bilişimin temel kavramlarını, yetenek, sınır ve olası k.tü kullanımı kavramalıdır. Okullarınızın kurumsal kimliği ile internette olmasını ve eğitimin internetle harmanlanmasına çok önem veriyoruz. Her okulun kendi webi, öğretmen ve öğrencilerin e-posta adresleri olması, kişisel weblerinin olmasını çok önemsiyoruz. İnternetin, eğitim sistemin organik bir parçası olmasını hedeflemeliyiz.Fatih projesini katılımcı bir şekilde, bilimsel ilkeler ışığında, ülkemiz bilişim/bilgi sektörlerine ivme verecek şekilde, özgürlük ve insana güvenen bir felsefeyle hayata geçirelim. Artık, internete yüksek kapasite ile bağlı olmayan okul kalmasın! İnternetin eğitim sistemin bir parçası olması; öğrencilerin bilgi ve bilişim okur yazarı olması; internet üzerinden okul gazetesi çıkarması, wiki ve bloglarla birlikte üretme deneyimi kazanması; dünya üzerindeki akranları ile temasta olması önemlidir. Öğrencilerimizin Vikipedi'ye katkıda bulunmasını teşvik edelim.

Öğretmenlerimizin içerik üretmesi ve paylaşmasını teşvik edelim. Hafta kapsamında öğretmen ve öğrencilerle sohbet toplantıları, internetin eğitimi nasıl zenginleştirebileceğini konuşmak, bu alandaki özgür yazılımlarla tanışması çok yararlı olabilir. Öğrencilerimizi internetin olası tehlikelerine karşı bilinçli kullanımı hedefleyelim, öğrencilerimize .zgürlük, yetki ve sorumluluk vermekten korkmayalım.

Bir halk kütüphanesini İnternete bağla! 
Bugün kütüphane ve internet enformasyon kaynaklarına erişim anlamında bütünleşmiştir. Bilgisayarı olmayan vatandaşlara ucuz internet erişimi sağlamakta kütüphaneler önemli görev üstlenebilirler. Kütüphanelerin, bilgi arayan insanlara yol göstermesi de onların ana görevlerinden biridir. Kütüphanelerin e-kitaplara sahip olması, en azından öncü kütüphanelerde e-kitapları deneysel olarak ödünç vermeye başlamasını önermek isteriz.

Belediyelerin halka açık İnternet hizmeti sunması. 
Burada ucuz internet erişiminin yanında, wireless erişimi kamuya açık alanlarda sağlamaya başlaması gerekir. Bunun yanında, belediyenin hizmetlerini internet üzerinden sunması, kendini tanıtması, interneti bir hesap verme, saydamlık ve geri besleme mekanizması olarak kullanması önemlidir. Belediyelerin projelerini tüm detayları ile webte yayınlaması, meclis gündemi ve tutanaklarını, webcast ve podcast ile canlı ve sürekli yayınlaması, web 2.0 araçları ile vatandaşla
etkileşim içinde olması önemlidir. Sosyal Ağlarda bulunmayı ve etkin bir geri besleme aracı olarak kullanılmasını öneririz. Belediye kararlarını, vatandaş öneri ve şikayetlerini, sosyal ağlar teknikleri ile webte yayınlaması önerilerimiz arasındadır. Belediye duyuru mekanizmaları ve geri besleme wikileri denemeye değer.

Üniversiteler ve Açık Erişim
Üniversitelerden, tüm raporları, tüm tezleri, makaleleri, Açık Erişim kapsamında kurumsal arşivde yayınlamasını, yapabildiği ölçüde tüm konferansları video, ses ve metin olarak yayınlanmasını önermek isteriz. Ulusal Açık Ders Malzemeleri projelerine destek olmalarını, öncülük etmelerini bekliyoruz. Tüm topluma ve bölgeye yönelik ders, seminer ve konferansları internet teknolojileri yoluyla sunmasını öneriririz.

Bir e-devlet hizmetini başlat! 
Dünyadaki Açık Veri Kampanyasına katıl; elindeki verileri yurttaşların kullanımına sunmaya başla. Küçük de olsa yeni bir hizmet başlat. Bir kardeş kamu kurumu ile veri değişimini hayata geçir. Webini tarayıcıdan bağımsız hale getir. W3C standartları ve birlikte çalışabilirlik kriterlerine uygun hale getir. Engelli yurttaşlara yönelik sayfalar hazırla. Mobil uygulamalar geliştir. 

Haber verme RSS servisi başlat. 
Sosyal Ağlarda bulun ve geri besleme yapıları kur.

Bir Mobil Uygulama başlat! 
İnsanlar her yerde, her zaman her türlü bilgiye erişmek, eğlenmek, öğrenmek ve işlerini ve meraklarını takip etmek istiyorlar. Mobil uygulamalar, yaşamımızı her gün daha fazla giriyor. Tüm kurumlardan, mobil uygulamalara önem vermesini istiyor, ve İnternet Haftası vesilesiyle bir mobil
uygulama başlatmaya çağırıyoruz!

Yukarıda belirtilen etkinlikler esasta bir fikir vermek içindir. Türkiye Internetini büyütecek her türlü etkinliğe
açığız, destekleriz. Her internet gönüllüsünden, internetin önemini kavramış her kişi ve kurumdan, Türkiye
internetinin parçası olan herkesten destek bekliyoruz.
İnternet Yaşamdır!


Bilişim STK Platformu http://bt-stk.org.tr