16.06.2009

Adınız, Soyadınız, Sertlik Durumunuz?

FriendFeed denilen sosyal medya adını verdiğimiz o platforma ilk üye olduğum zamanlar ''internet reklamları'' gibi alakasız bir konu üzerine yorum yapmaya kalktım. Ağzımın payını verdi hemen ortamın müdavimleri.

''Kendi blogunda istediğin gibi ol, ama buraya gelince anonim olma. Karşımızda gerçek isim görmek istiyoruz'' dedi biri.

Bir diğeri, ''eğer bu ortamda ciddiye alınmak istiyorsan gerçek adını, sanını yaz da gel'' dedi. ''Yoksa seni kimse ciddiye alıp da cevap vermez'' diye ekledi. Vay, vay, vay...

Dün akşam FriendFeed'e gelmeliydiniz. Eğer kaçıranınız varsa...

Adını, sanını duymadığım kanlı, canlı insanlar 5 posta'ya koyulan erişim yasağını ve saçma/kıro, uyduruk, sahte isimli blog yazarını desteklemek için oradaydı. Aralarında bloga hiç yorum atmamış insanlar çoğunluktaydı zannedersem. İki ayrı başlıkta açılan tartışmalarda toplam 400 e yakın yorum oldu. 40 tane çatlak yorum çıkmadı...

''Asıl adınla gelmezsen seni ciddiye almayız, adam ol kimliğini açıkla''nın üzerinden 6 ay geçmeden Fenasi'yi (cidden ben de nefret ediyorum bu isimden) ve 5 Posta'yı ciddiye alan insanlar iyi bir gövde gösterisi yaptı.

Böyle açık tartışmalar heyecanlı ve zevkli de olsa belli bir süreden sonra konsantrasyon kaybolabiliyor, asıl tartışılan olaydan uzaklaşılınabiliyor. Benim birkaç gözlemim oldu, onları kısaca geçeyim, toparlayayım istedim.

Bir kere Türk insanında kendi kendini kudurtacak kadar karşı tarafa duyulan bir şüphe ve güvensizlik var. Senin kim olduğunu kesinlikle bilmek istiyor. Ayrıca ülkenin etiket bulutu içine en iri olanları ''polis devleti'' ve ''militarizm'' olduğu için eğitimli, boyalı saçlı, mini etekli, sarışın olanları bile normal vatandaşın, yani sizin her fırsatta devlete karşı suçsuzluğunuzu ispat etmenizi ve itaatinizi propage ediyor. Bunu katoliklerin doğuştan kendilerini günahkar saymaları ile eş tutabiliriz belki. O günah hiç silinmiyor. Devletin size olan şüphesi ve size olan inançsızlığının hiç bitmemesi gibi.

Üşenmez de başlıkların altına yazan yorumları okursanız, bir grup katılımcı, sansürün olumlusu ve olumsuzu olabileceğini savunurken, asıl konu olan düşünce ve ifade özgürlüğüne ve hatta belki de en önemlisi Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesinde yer alan bireyin enformasyon alma özgürlüğüne vurulan darbeyi görmezden geliyor. Bir de akıl vermeye çalışanlar var, bloga ekstra bir giriş sayfası konulsaydı kapatılmayacağını iddia ettiler. Bir katılımcı iyi cevap verdi. YouPorn'da uyarı sayfası vardı da ne oldu?

Müstehcenliğin, pornografinin ötesinde, ben Aycan'a katılmayı tercih ediyorum

Eğer 5 posta sansürüne karar veren mercide ufacık akıl varsa, Fenasi'nin sansürsüz politik ve dini yorumlarına gıcık olmuştur. Bana öyle geliyor yani, "sussun şu gavur tipli ateist piç kurusu" denmiş gibi,.. Sırf sertleşmiş penis var diye kapandıysa, 5 posta'nın şanına yakışmaz..


Hal öyle de olsa yine bu işte bir gariplik var. Biri bir yerde daha söyledi; ereksiyon halindeki penis göstermek (kendini değil, sümme haşa, fotoğrafını) erişimin engellenmesine sebep verebilirmiş.

Bunu da anlamak zor bakın. Kadınlı erkekli cevap verin şurada. Penisin kalkmamışını kim ne yapsın? Asıl kalkmayan penisin gösterimi site kapatma sebebi olmalı.



Dipnot: Bu postayı ben, anonim adam, 5 Posta blogunun yazarı, nam-ı diğer Fenasi yazdı. Biraz düzeltme yaptım, çoluk, çocuk da gelir okursa şok olmasın diye. Yoksa bu postanın 5 Postavari olan aslı, biraz farklı bir versiyonuyla ve ekstra görsel materyal ile süslenmiş olarak yasaklı blog 5 Posta'da var. Yasa koyucu, sizler benim bloga gelirken hotspotshield veya Open DNS kullanmanıza karışmıyor. Şimdilik.....

Hiç yorum yok: